Bozkurt NET

[Vuslatim]

Tükür...




Bizim gafletimizle; koltukta oturanın
AB'nin uğruna,yalakalık yapanın
Dut yemiş bülbül gibi; dillerini yutanın
Bir donuna,bir de boyuna tükür...

Kula kulluk etmeye,çağdaşlık diyenlerin
Çağdaşlaşma uğruna,bilimsel ötenlerin
Kerkük,Musul giderken,balkondan seyredenin
Bir enine,bir de boyuna tükür...

Ermeni,kürt şartını,önüme sürenlerin
Kıbrıs'tan Türk'ü silip,yalnız rum'u görenin
Zalime alkış tutup,madalyayı verenin
Bir kanına,bir de soyuna tükür...

Fenerin papazını,ekümen edenlerin
Ortak pazar uğruna,her haltı yiyenlerin
'Hiç bir şey verilmedi','ne var ki'diyenlerin
Bir canına,bir de kanına tükür...

Hakikat İslâm iken,yeni din edinenin
'Her üçüde kutsaldır'din bahçesi' diyenin
İslâmı maske takıp,ırkıma küfredenin
Bir huyuna,bir de suyuna tükür...

Sabır taşı çatladı,vurana vurmalısın
Hakedene anında,hakkını vermelisin
Dürülecek defter çok,hepsini dürmelisin
Sana vekalet verdim,iyisin sen bilirsin
İster kanına,ister soyuna tükür...

Dursun Elmas

[Vuslatim]

Gönül Coğrafyası



Her muradın verildiği bir anda
Şeyh Şamil’in düşlerini dilesem
Kartal gagasıyla süslü zamanda
Kafkasların kılıcını bilesem

Duysam gök atların soylu sesini
Demir dağın delindiği yerlerden
Alsam ecdadımın hür hevesini
Ötüken içinde kitabelerden

Bir manasçı olsam yol kenarında
Anlatsam ezelî hikâyemizi
Çekik gözleriyle göl kenarında
Kırgız güzelleri beklese bizi

Bir sabah, tan vakti varsam Gence’ye
Âzerî gözümle görsem dünyayı
Sunsam Karabağ’ı Vahapzade’ye
Şehriyar ustayla sarsam dünyayı

Ruhumun tayını sürsem ileri
Bozkırlar üstüne dökülse tasam
Türkmen atlarının geçtiği yeri
Ay yıldızlı nallarından tanısam

Kerkük’te gürleyen hoyrat avazım
Gökkubbenin sedasını süslese
Ozanlar omzunda yorulan sazım
Tellerini kopuzuma yaslasa

Kırım’da kırılan binlerce çocuk
Yüreğimin ışığında yeşerse
Başlayınca gökyüzüne yolculuk
Rabb’im her anaya bir çiçek verse

Kızıl bayrak gözlerimi delerken
Diksem Gökbayrak’ı göğsüm üstüne
Kızıl Çin içinde bir sabah erken
Kürşatlar kırk yerden parlasa yine

Gül dalında güzel, yiğit ilinde
Yiğide il veren bir ferman olsam
Gönül coğrafyamın tatlı dilinde
Özümle beslenen bir lisan olsam

Dedem Korkut yelkenime yel olsa
“Aziz İstanbul” a bıraksa beni
İncilerim damla damla gül olsa
Taksa duvağına seven seveni

Her muradın verildiği bir anda
Resûl’ümün eteğine sarılsam
Kokusundan tanıdığım vatanda
Bayrağımın gölgesinde dirilsem

Yusuf Dursun

[Vuslatim]

Dr. Ertan BEYATLI

Telafer hoş havası dağı bağı meyvası

Bir gün gelir sağ olur Türkmenlerin yarası


Erbilde yüce kale çatıdır Türkmenlere

Eteğinde minare yuvadır arslanlara


Altunköprü ağlıyor bizi bize bağlıyor

Serin suyu çağlarken kalbimizi dağlıyor


Gürgürbaba Kerkük'te ateşi var yürekte

Dönerim bir gün sana arkadaşlarla birlikte

Tuzhurmatı yol üstü insanları dürüsttü

Millet vatan sevgisi gönülllerinde coştu


Teze'ye giden mi var? dost halin soran mi var?

Çok derindir yaramız her zaman durmaz kanar


Mendeli öz ilimiz Oğuz boyu neslimiz

Türkçe'dir biz dilimiz Türkmeneli yurdumuz

[Alper_Tunga72]

	Alıntı:
	Kerkük bir öbek kar çöl ortasında Ah anamız ağlar el ortasında Sağır mısın, sağır mısın Ankara? Öldük güpe gündüz yol ortasında.

Sağır bu hükümet sağır.Sadece bu olsa iyi 5 duyu organını birden teslim etmiş.
AB görüyor,ABD duyuyor,IMF hissediyor,Soros kokluyor,Çok uluslu şirketler(ÇUŞ) tadıyor.
akepe de 'hani bana hani bana' diyor tüm bu vurgunlardan payını kapıyor.Bunca işinin arasında bir de Türkmenlerle mi uğraşsın canım...

[kerkuk_turk]

KERKÜK'TEN SESLENİŞ

Gurbetteki Dostuma



Dön dostum dön
Dön yurduna ...
Ey öten garip kumru,gurbette mi?
Öteceksiniz, okuyacaksınız,
Annenin ninnili hoyratlarını garipler yurdunda ..,
Ah dostum ah
Kanat çırpan kuşların
Sesinde adın var ,
Kanadında izin var ,
Koşmasında ayaklarının yeri var
Dön .. Dön


Gör, düşmüşem yanda men
Her gece bir handa men
Ölmeyeydim göreydim
Zalimleri kanda men
Dön dostum dön


O kahraman Türklük kokan
Kale'ye, Gürgür Baba'ya,
Yurdunun bucağına
Bacı kardeş ocağına
Annenin kucağına
Dön artık dön


Güneşim var ayım var
Yarınlardan kaygım var
Bu yurttan nece geçim
Her daşında payım var
Dön dostum dön


Dön yurduna ...
Bir bak kan damlayan
Kerkük'ün tablosuna
Bayraksız sarılan
Şehitlerin resmine
Bir de bak
Şiirlerimizin güzelliğine ,
Hoyratlarımızın özelliğine.,
Dön ... Dön


Ey acı çeken,
Gurbet elde yaş döken,
Yüreklere gam eken,
Dön ... Dön
Dön bize erken …


Dön ..seni
Hasretle özleyen
Şarkılarımıza, türkülerimize,hoyratlarımıza..
Ramazan gecelerimize,
Dön Korya , Musallaya
Dalma hülya, rüyaya
Kerkük'ün Kalesi'ni,
Türkmen'in balasını,
Değişmem güneşe aya
Vermem Kerkük taşını,
Gürgür baba ateşini,
Yüz martı yüz papatyaya!


Baba bugün
Türkmeni
Gören sayar Türk meni
Allah’a da hoş geli
Türkmen alsa Türkmen’i
Dön dostum dön
Dön yurduna...


Bak Hurma Hanı'na,
Karılar Pazarı'na ,
İmam Ahmet'te
Hoyratla süslenen
Hattat'ın mezarına...
Vay dostum vay canına !
Neler çekiyorsun neler
Biliyorum ağlıyorsun geceleri;


Ağlıram öz içimde
Yanırı köz içimde
İstemirem konuşum
Qoy kalsın söz içimde
Dön öz yurduna

Yanma yadın oduna
Sürüden çıxan kuzu
Hiç varmaz muradına


Azizi men;
Gam üreğim dağlırı
Gözümde yaş çağlırı
Gönlümde bir şeyler var
Meni yurda bağlırı
Dön dostum dön
Dön yurduna ...


Bir de bak çelerle, acılarla yaşayan
Kara altını omuzlarda taşıyan
Zavallı Milletinin hâline...
Dön, dön
Kurban olayım adına


Bak ekmeğimizin tuzuna, tadına ...
Kerkük kalesiz,
Türkmen hoyratsız
Bülbül yuvasız
Olur mu dostum ?..


Dön dostum dön

Dön yurduna ...

Büyük umutla,kimliksiz gittiğin,
Cennet sandığın gurbet,
Artık seni kullanıyor
Yeter, acı çekmek yeter.
Gördüğümüz, çektiğimiz

Kerkük yolunu tutalım
Biz bize, sırt sırta
İç içe, el ele... Vermeliyiz
Kendimize özgürlük
Yollarını bulmalıyız .



“Sürüm üze
Ver merhem sürümüm üze
Güvendiğim bir çoban
Kurt saldı sürümüze !”


“Çağırın paşa gelsin
O gevli şüşe gelsin
Ya bize bir rahm etsin
Ya bizden haşa gelsin,”


Dön dostum, dön artık
O yerlerden, gurbet ellerden
Hayaller onlara kalsın ...!
Gerçekleştir ümitlerimizi,
Unut her şeyi…

Bu acı hasret elbette bir gün
Yok olacak
“Bir gün döner
Bir gece bir gün döner
Telesme nazlı gönül
Giden kuş bir gün döner

Çarxı döndü “zalimin”
Bu günde bir gün döner
“Kababın közü kimin
Sürmenin gözü kimin
Kalanı yıxan adam
Yıxıldı özü kimin”



Kerkük he seni
Çağırrı Kerkük he seni
Uşağ değisen çekim
Kolundan Kerkük’e seni


Dön dostum dön
Dön yurduna… !!!

***

Şemsettin KÜZECİ

[kerkuk_turk]

KERKÜK TÜRKMENDİR DÜNYA



Allah Türkmen yarattı,başka adla çağrıldım,
Seksen yıldır dinmeyen,acılarla yoğruldum,
Zulme teslim olmadım,yıkıldıkça doğruldum,
Elini o olmayan,vicdanına koy artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.,


Kaç bin yıldır bu toprak,benim vatanım oldu,
Kimseyi incitmedim,haklı hakkını aldı,
Şimdi devir değişti,ipler puştlara kaldı,
Köleliğe mi lâyık,tarih boyu ”bey” artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Herkese kardaş dedim,kardaşlar beni yaktı,
Dilimi yasak etti,eserlerimi yıktı,
Kimin tırnağı tutsa,Türkmen kanını döktü,
Dökülen kanım yeter,akan kana doy artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Din kardeşimdir dedim,kötülük beklemedim,
Neyim varsa bölüştüm,kendime saklamadım,
Haine kucak açtım,pisliği peklemedim,
Merhametli olmak mı?söyle,suçum ney artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Abdullah,Adil,Ata,şehitler kervanına,
En önde katıldılar,Sabah geçti sonuna,
Şan kattılar Türkmenin,tarihteki şanına,
Katillerden intikam,istiyor bu soy artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Bir kirli petrol için,pazarlarda satıldım,
Zalimlerin önüne,insafsızca atıldım,
Gönüllerden silindim,gözden uzak tutuldum,
Senden daha insanım,beni insan say artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Zulüm bedeni yıkar,kurşun bedene vurur,
Her yere düşen şehit,Türklüğe kuvvet verir,
Bedenler yok olsa da,Türklük kalesi durur,
Kılavuz istemiyor,bu görünen köy artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Seksen yıldır ağladım,bir tek dostum çıkmadı,
İmdat beklediklerim,dönüp bana bakmadı,
Yüce Rabbime şükür,zulüm beni yıkmadı,
Kara günü çok gördüm,kurulmalı toy artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Bir zalimden kurtuldum,başka zalime düştüm,
Hürriyet zannederek,yine zindana koştum,
Bu nasıl adalettir,aklım karıştı,şaştım,
Adilsen adaleti,adaletli yay artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Hırsız evime girmiş,beni gözü görmüyor,
Hakim hırsızdan yana,sahibi kim,sormuyor,
Malımı bölüşenler,bana hisse vermiyor,
Aslan payı benimdir,verilsin bu pay artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Zulüm gören ben oldum,zalime destek verdin,
Hak adalet diyordun,haksıza arka durdun,
Sabrımı taşırmak mı,bu mudur senin derdin,
Adalet gömleğini,bir kez olsun giy artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Türkün sabrı taşarsa,ne olur,tarih bilir,
Sakin akan bu nehir,bir kükreyen sel olur,
Çok akılsız eşekler,selin altında kalır,
İnsanlık haklarıma,insan isen uy artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Ortaçag karanlığı,üzerime çöküyor,
Su serpecek sandığım,ateş salıp yakıyor,
Türkmenin feryatları,semalara çıkıyor,
Buna da göz yumarsan,vay haline vay artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.

Olmayacak bir sevda,Türkmenden vatan almak,
Dağlardan bağa inip,bağvandan bağı çalmak,
Sahibi hayattayken,malına sahip olmak,
Bu imkansız rüyadan,uyan artık,cay artık,
Kerkük Türkmendir dünya,sesimizi duy artık.


İlhan Esen

[Vuslatim]

Kerkügüm

Terimizle yogruldun, gönlümüzle sarildin,
Türklük adli agaçta, bir körpe daldin Kerkük.
Sahibin gafletteydi, zalimce koparildin,
Gövdeden uzak düştün, sarardin soldun Kerkük.

Ananin terkettigi, garip yavru ceylandin,
Hoyratlara sarildin, masallara inandin,
Birakip gidenleri, geri gelecek sandin,
Bin defa katledildin, bin defa öldün Kerkük.

Yillar yillari yedi, zaman umudu yikti,
Hoyratlar agitlaşti, ufkuna kâbus çöktü,
Her gelen sana vurdu, her gelen seni yakti,
Öz evlada yabanci, girilmez yoldun Kerkük.

Ekmegimi yiyenler, düşman olup bakiyor,
Nereye el uzatsam, hep elimi yakiyor,
Dagin mayin eşegi, sana sahip çikiyor,
Türkmenle dopdoluydun, hirsizla doldun Kerkük.

Vatanimsin, gülümsün, kara bahti gülmeyen,
Kimseye yâr olmasin, Türkmene yâr olmayan,
Soyumun yüzkarasi, dar günde soy bilmeyen,
Aslini inkâr eden, soysuza kaldin Kerkük .

Kucagindan uzakta, her gece üşüyorum,
Bir tutam topragini, boynumda taşiyorum,
Zannetme ki canliyim, zannetme yaşiyorum,
Ayrilirken canimi, çekip de aldin Kerkük.

Ugruna çektiklerim, helâl olsun sevdigim,
Etle tirnak gibiyiz, dünya bilsin sevdigim,
Havlayan köpeklerle, çevren dolsun sevdigim,
Türksün, Ergenekonu, kaç kere deldin Kerkük..

Güneş benim tapumdur, gün dogdukça benimsin,
Deniz dalgalandikça, kar yagdikça benimsin,
Ölsem de mezarima, yel degdikçe benimsin,
Kiyamete kadar sen, Türkmenin oldun Kerkük...


İlhan Esen

[kerkuk_turk]

vallahi diyecek soz bulamiyorum...

[Vuslatim]

Vahşi Batı - Katil Amerika

Devlet terörü tüm dünyada atakta,
Duymadınız mı Amerika Irak’ta.
Dilerim ki, boğulurlar bu batakta,
Görüyorsunuz Amerika Irak’ta...

Müslüman kanı içiliyor bardakta,
Bebekleri bomba besliyor yatakta,
Her gün binlerce kişi melun tuzakta,
Barışçı (!) katil, Amerika Irak’ta...

Yağma sırası Türk’e ait toprakta,
Telafar, Musul, Kerkük’te kan akmakta,
Bizler çok rahatız, olaylar uzakta(!)
Müttefikimiz Amerika Irak’ta...

Terör alevleri dünyayı yakmakta,
Yapımcı İsrail gülerek bakmakta,
Vah Türkiye’m, hala uyuyor yatakta,
Vahşi Batı ve Amerika Irak’ta...



Ekrem Şama

[Vuslatim]

Kurtuluş

Doğ ne olur çabuk doğ ey beklenen güneşim
Ta sönsün gönlümdeki bu tutuşan ateşim
Kerkük'ümde ağlıyor annem babam kardeşim
İmdat imdat sesleri yükseliyor göklere

Kan ağlıyor şehrimde her mahalle her sokak
Çünkü sokulmaktadır bin yabancı bin alçak
Nerede din nerede vicdan nerede dosluk nerede hak
Nerede Fatih nerede Cengiz Ta ulaşsın bizlere

Kurtulacaksın Kerkük bunu untma sakın!
Kapılma üzüntüye alınacaktır hakkın
Sen en mazlum şehrisin dünyanın ve Irak'ın
Kavuşur gülümseme o ağlayan yüzlere

Prof.Dr.Abdulhalik BAKIR

[Vuslatim]

Bir Memleket

Bir memleket var ki köysüz bucaksız
İnliyor yavrusuz kalmış bucaksız
Hiç kimse konuşmaz dilsiz dudaksız
O memleket şimdi muhtaçtır sana
Düşmanın gözünde tanadır tana

Bir memleket var ki her yeri altın
Altında altındır üstünde altın
Satıldık yadlara sizlerse yatın
Yazık o memleket kaldı kalasız
Anneler babalar yaşar balsız

Bir memleket var ki şerefli şanlı
Her yerden hançerli her yeri kanlı
Ölmemiş yaşıyor canlıdır canlı
Bir az o memleket hastadır bugün
Dillerde söylenen bestedir bugün

Bir memleket var ki milleti sürgün
Ateşler püskürür yüreği gürgür
Kurtulur milletim umudum bir gün
Vardır o memleket gönülde iman
Sizdedir umut sizdedir güman

İşte o memleket Kerkük'tür adı
Kim bilir tatlımı ekşimi tadı
Yükseldi asmana millet feryadı
Konumuz Kerkük'tür dillerde destan
Kurtulmaz milleti bir türlü yastan

Bir memleket var ki ocağı hoyrat
İlçesi hoyrattır bucağı hoyrat
Bir ana gibidir kucağı koryat
Şarkımız Kerkük'tür çalgımız beyat
Hattatlar öğretti yağmura hoyrat

Ali YAĞMUROĞLU

[Vuslatim]

KERKÜK İÇİN

Kerkük için arzular al al kana boyandı
Ne gün kaldı ne çiçek, ne dağ başında karlar
Ne güvercin ne kumru, ne millet seven erler
Kıyım aştı haddini bıçak göğse dayandı

Kerkük için serpildi topraklara yüreğim,
Ellerimden zincirler sıkı sıkı büküldü.
Gökyüzünden yıldızlar bir dağ gibi söküldü,
Işıldadı gözümde pembe yeşil dileğim

Şemsettin KÜZECİ

[Vuslatim]

Yanan Şehir

Yanan Şehir
Ey akşamları yanan Kerkük
Sana,
Ve sinende yaşattıklarına
Koşmak istiyorum.
Kalbimde eskitemediğim duygular
Aksın gözlerimde,
Hür olsun ruhum.
Benliğimde can
Dizimde derman
Kalmadı...
Eriştim sandım
Artık serap görmekten usandım.

Nesrin Erbil

[Vuslatim]

KERKÜK


Yılların ötesinden gelen
Kanatları yorgun kuşum
Büyük Kar'da ablam doğmuş
Küçük Kar'da ben doğmuşum

Masallara karışmış
Eski eski eski günlerde
Parmakla gösterilmişiz
Nişanlarda düğünlerde

O ipek çilesiymiş yumuşak
Ben bembeyaz kartopuymuşum

Bir gün, hastalanmış ablam
Muska da kâr etmemiş ekşi toprak da
Şimdi yatıyor annemle babamın
Yattığı yatakta

Ben -gördüğünüz gibi- uzakta uzakta
İkinci çocukluğumu emeklemekteyim
Onların çağıracağı saati
Hızır beklercesine beklemekteyim

Daha gelmedi mi sırası
Uçup ey kuşlar büyük küçük
Akıp ey bulutlar köpük köpük
Siz söyleyin kaç günlük
Yoldu orası

Yıllar birer ikişer derken
Beşer onar mı yürüdü
Yollar silindi çoktan
Tarihi duman bürüdü

Ne kapı ne eşik ne ocak
Ağlar çardağına bağ
Bağına çardak
Horyatlar söylenir ağıttan acıklı
Ağıtlar söylenir horyattan yanık

Bulamazsınız ey turnalar artık
Çocukluğumuzu gölgeleyen söğüdü
Arasanızda bucak bucak
Dağılsanızda bölük bölük
Ki yıllar analarla babaları gömdü
Biz Kerkük'ü gömdük

Yine de içim diyor
Şuracıkta yakındadır
Ya Büyük ya Küçük
Kar'ın altındadır

Geçerken kapılardan kemerlerinden
Zaman denilen sarayın
Arayın kuşlar arayın
Arayın bulutlar arayın

Perdeleri örtük
Lambaları sönük
Sırtında yıllar yük
Hatıraları kırık dökük
Bir yer olacak orada
Adı Kerkük

Arif Nihat ASYA