KONUŞMAK SES ÇIKARMAK MIDIR?

Bilindiği gibi yüce kitabımız Kur`an-ı Mübin`de geçen ayetlerin üçte ikisi dünya ile alakalıdır. Dünyadan ve içindeki maddi ve manevi şeylerden bahseder. Bunların birçoğu, insanla ve insanların meydana getirdiği toplumlarla ilgilidir. İşte bunlardan birinde, "VE KULU LİNNASİ HÜSNA" yani" İNSANLARA GÜZEL SÖYLEYİN" buyurulmaktadır.

Bu ayeti kerime, beyinlerin ve gönüllerin fethinde, dostluk ve kardeşlik duygularımızın zenginleşmesinde ve böylece birlik ve beraberliğin tesisinde dikkate alacağımız, gönül dünyamızdan hiç bir vakit eksik etmeyeceğimiz bir düsturu ilahidir.
Evet, aziz dostlar görüldüğü gibi,,güzel konuşmak, tatlı söz söylemek, sıcak davranmak bir emri Rabbani`dir . Ama, bu tarda davranabilmek için, dolu bir beyine, derin ve geniş bir kalbe, duyan, hisseden, acıyan - üzülen bir yüreğe sahip olmak lazımdır. İçi fakir, yani beyni ilimsiz ve yüreği sevgisiz olan kişinin, sesi ve üslubu sert, hal ve hareketi de kaba ve katıdır. Bu gibi kimseler, ne kırmaktan korkarlar ve ne de kırılmaktan. Bunlar için,. dere-tepe dümdüzdür.... (Affedersiniz) Gönül evleri nasırlaştığı içindir ki, ne incindiklerinin farkındadırlar ve ne de incittiklerinin.. Bu ruh haleti içinde kırdıklarının ve üzüldüklerinin şuuruna varmaları hiçbir zaman mümkün değildir. Kırılmak kadar kırmaktan, üzmek kadar da üzülmekten korkmak, ancak ve ancak mümtaz kişilerin özelliğidir. Evet, aynen öyle; gerçek mümin, kırmadan, kırılmadan, üzmeden, üzülmeden, sövmeden, sövülmeden, dövmeden ve dövülmeden... hayatını sürdürebilen insandır. Lütfen inanın bana, (vallahi derim) başka şekilde ne insan olmak mümkündür ve ne de Müslüman!....
Demek ki ölçülü hareket etmek, seviyeli konuşmak, nazik ve zarif davranmak kamil manada İnsan ve Müslüman olmanın ilk ve son şartıdır!
Hz. Ali, oğlu Hz. Hasan`a şu nasihatte bulunmuştur:
"OĞLUM! KONUŞACAKSAN GÜZEL KONUŞ, GÜZEL KONUŞMAYACAKSAN SUS! İNSANLARI
BİRBİRİNDEN AYIRAN, YAHUT ONLAR ARSINDA ADAVET VE KİN YARATAN SÖZLERDEN
SAKIN. BİLMİŞ OL Kİ; KILIÇ YARASI ONARILIR, AMA DİL YARASI TEDAVİ EDİLEMEZ."
"Kavga ve niza, acı sözden çıkar. Söz hücuma kalktı mı, bunun önüne geçilemez" denilmiş.
Bu itibarla gönül evi yıkılmış kişilerin sohbetlerinden mümkün mertebe uzak durmak lazımdır. Konuşma ve halleşme sanatına sahip olmayanlarla ve insani terbiyeden mahrum kalanlarla sohbet etmektense (hele tartışmaktansa) irfan ehliyle taş taşımak çok daha hayırlıdır.
Bir hadis-i şerifte: "GÜZEL VE YUMUŞAK SÖZ SİZE CENNETİN KAPISINI AÇAR" buyurulmuştur. Çünkü güzel ve yumuşak söz, muhatabın beyin ve gönül kapısını açar. İnsanların gönül ve beyin kapılarını açmadan, onların sevgisine ve ilgisine nail olmadan, Allah`ü Teala`nın rızasını kazanmak ve dolayısıyla cennetin kapısını açmak asla mümkün değildir.
Bu haki katı şöyle de ifade edebiliriz; "İNSANLARIN RIZASINI KAZANMADAN VE
ONLARIN SEVGİ VE SAYGISONA MAZHAR OLMADAN; YÜCE ALLAH`IN (C.C.) RIZASINI KAZANMAK ASLA VE KAT`A MÜMKÜN DEĞİLDİR!!!"
Bir başka hadis-i şerifte de: "ALLAH`A VE AHİRET GÜNÜNE İMANI OLAN SÖZ SÖYLERSE GÜZEL VE YA HAYIRLI SÖYLESİN, VEYAHUT SUSSUN!" buyurulmuştur.
Bir de değerli okuyucu, günümüzde, ses, nefes ve üslup, en çok israf edilen değerlerin başında gelmektedir. Halbuki, Rabbimiz, bunları da bize emanet olarak vermiştir Gereksiz ve lüzumsuz harcandığımız takdirde, emanete hıyanet etmiş oluyoruz. Fakat, zavallı insan maalesef bunun da farkında değil... Vara da konuşuyor yoğa da. konuşuyor... Buna konuşmak denilirse tabiii... Tekrara düştüğümüzü bilsek de ve hatta yüz bin defa da tekrara düşsek, biz tekrarlamaya devam edeceğiz; "KONUŞMAK, SES ÇIKARMAK DEMEK
DEĞİLDİR. KONUŞMAK, BİLMEKTİR, ANLAMAKTIR, SAYGI DUYUP SEVMEKTİR. TEK CÜMLE İLE; KİŞİNİN SAHİP OLDUĞU BEYİN VE GÖNÜL HAZİNESİNİ BAŞKALARIYLA PAYLAŞMAKTIR". (S.T.)

Hz İsa, bir gün kırda gezerken karşısına bir domuz çıkar. Peygamber domuza, "YOLUN SELAMET OLSUN" der. İsa Aleyhisselam`ın bu davranışını hoş görmeyip soranlara, "DİLİMİ KÖTÜ SÖZ SÖYLEMEYE ALIŞTIRMAK İSTEMEDİM." cevabında bulunur.
Bir güzel söz vardır bu konuda: "SENİN KEMALİN, OLGUNLUĞUN, DİLİNİN ALTINDADIR.." Şeyh Sadi bunu şöyle izah eder: "İnsanların söz söyleme vasıtası olan dilleri neye benzer bilir misiniz? O bir hazine anahtarıdır. Kapısı kapalı olduğu zaman, hazinenin içerisinde ne olduğunu, acaba kıymetli taşlar mı yoksa lüzumsuz hırdavat mı, kimse bilemez."
Beyin ambarı boş, yürek hazinesi fakir olanlar keşke "hırdavat"larını gizleyebilselerdi. Bu durum, hem kendileri için ve hem de başkaları için çok daha hayırlı olurdu. Nerede efendim nerede.... Her yerde ve her bir mekanda ve her halükarda hep konuşan (ses çıkaran) onlardır. Yürekler mimarı, Hz. Geylani;."KARGALARIN ETRAFI İSTİLA ETTİĞİ BİR ZAMANDA, KANARYALARIN YAPMASI GEREKENTEK ŞEY SUKUT ETMEKTİR" demektedir. Biliyor musunuz can dostlar, dünyanın en zor işidir bu... Gereksiz ve lüzumsuz sesleri dinlemek... Ve böylece Yüce Halık`ın insanoğluna en büyük lütuflarından biri olan zaman nimetini körü körüne harcamak...
Veliler Başbuğu Hz. Ali ne güzel demiş: "DİKKAT ET, LAFININ ONDA BİRİNİ SÖYLE. HER AĞZINA GELENİ ÖĞÜTME, ZİRA AĞIZ BİR DEĞİRMEN DEĞİLDİR. SÖZÜ ÇOK OLANIN, DERDİ DE ÇOK OLUR."
Kur`an-ı Kerim`in "Lokman" Suresinden Hz. Lokman`ın oğluna ettiği nasihatleri hep birlikte okuyalım ve bu mübarek tavsiyeleri nefsimizde tatbik edelim. Ve daha sonra, çocuklarımızın ve diğer insanların dünyalarında uygulamaya çalışalım.
O yüce peygamber şöyle nasihat yapar oğluna:
"(LOKMAN YİNE OĞLUNA DEDİ Kİ:) OĞULCAĞIZIM! (İŞLEDİKLERİN İYİLİK OLSUN,
KÖTÜLÜK OLSUN) BİR HARDAL TANESİ AĞIRLIĞINCA BİLE OLSA VE O BİR KAYANIN
İÇİNDE VEYA GÖKLERDE YA DA YERDE BULUNSA, HERHALDE ALLAH ONU GETİRİR (ORTAYA KOR). ŞÜPHESİS ALLAH, EN İNCE, EN GİZLİ ŞEYLERİ BİLENDİR. HERŞEYDEN
HABERLİDİR. OĞULCAĞIZIM! NAMAZI DOSDOĞRU KIL, (DİNCE, AKILCA, SAĞLAM ÖRFÇE) UYGUN OLANI EMRET, KÖTÜ OLANLARADAN DA MEN`ET. BAŞINA GELENE SABRET. HERHALDE BUNLAR AZMEDİLMEYE DEĞER İŞLERDENDİR. İNSANLARA BÜYÜKLÜK TASLAYARAK YÜZÜNÜ ÇEVİRME. YERYÜZÜNDE ÇALIMLI, ALIMLI YÜRÜME. ŞÜPHESİZ Kİ ALLAH, HER BÖBÜRLENEN, KENDİSİNİ BEĞENMİŞİ SEVMEZ. YÜRÜYÜŞÜNDE ORTALAMA BİR DAVRANIŞ İÇİNDE OL. SESİNİ ALÇALT. ÇÜNKÜ SESLERİN EN HOŞA GİTMEYENİ ŞÜPHESİZ Kİ EŞEK SESİDİR. (Kr. Lokman, 16, 17, 18, 19)
İnsan gibi konuşanlara, Müslüman`a yakışır biçimde davrananlara, sesi ve üslubu yumuşak ve sıcak olanlara ve tek cümle ile, beyin ve gönül zenginliğine ermiş olanlara bizden SELAM olsun...